18.07.2000

Kızgın Artur (ארתור הזועם)

Sevgili Arkadaşlar, video şu linktedir:  Kızgın Artur
kelimeler ise aşağıdadır

להפסיק - durmak, durdurmak
תָּכְנִית program, yayın
מבזק חדשות - flaş haber
אלווד סיטי - Elwood City
בֶּהָלָהalârm
אֲיֻמָּה (איומה) - tehdit
גורם - neden, sebep
בְּרִיחָה - kaçmak, firar etmek
הֲמוֹנִי  - ortak, müşterek, genel
לברוח kaçmak
על נפשיכם -[1]   
לתאר - to describe
יְצוּר  – yaratık
נוראי - berbat, iğrenç, kötü, korkunç
יורק אש – ateş püskürtüyor
צִפֹּרֶן - pençe, tırnak
חַד - keskin, bıçak gibi
נִיב - fildişi, uzun diş , köpek dişi
דמקהшашки, dama oyunu
מְרַגֵּשׁ -heyecanlandırıcı, heyecanlı,
מקים
נבחרת seçmek
עִירוֹנִי - belediyeye ait, şehir, şehirli,
פֵּירוּשׁ - anlam, manâ, içerik, kasıt, amaç
בר מזל - şanslı, uğurlu, tâlihli {lucky}
יִצֵּג - temsil etmek, temsilciliğini yapmak
עָנָף  - dal; şube, kol,
מַדְהִים - şaşırtıcı, hayret verici
נֶפֶשׁ  –   
אֱנוֹשִׁי - insan, insani
מציאה - bulma, buluş
להתגשם - gerçekleştirme, yapma, yerine getirme (cism)
מְמֻצָּע - orta, ortalama,
איזה שטויות - Ne saçmalık
מביס – yenmek
הֵרִים - kaldırmak, yukarı kaldırmak
יַאלְלָה - (Arabic) (slang) go, get going, get a move on
חביב הקהל - the public's favorite (פופולרי, נערץ, אהוד)
מוח
מֻכְרָח - zorunlu, mecbur, mecburi
כְּלוֹמַר - in other words, that is to say, meaning, i.e.
מְשַׁעֲמֵם - boring
מְאַתְגֵּר - meydan okuma, challenge
שח – satranç
הִתְנַשֵּׂא (מִתְנַשֵּׂא ) - kendini beğenmiş, gururlu, kibirli,... {arrogant}
להתחרות - yarışmak, rekabet etmek
להוכיח - dışa vurmak, göstermek, ... {show}
הִשְׁתַּחְצֵן  - burnu havada olmak, kendini beğenmek
בַּסֵּתֶר  - gizli olarak, gizli,
הֵבִיס  - bozguna uğratmak, darmadağın etmek
כמה פּעמים - several times, несколько раз
להוכיחShow
ממוצעים - orta, ortalama
להביס - bozguna uğratmak, darmadağın etmek
תְּנַאי  - koşul, şart, durum, hal
חָנָה  - to park
הִצְטָרֵף  - to join
סִכּוּי  - chance, possibility ; probability
אֲסֵפָה  - meeting, gathering
עידוד - cesaret verme, yüreklendirme, teşvik
לתמוך - to support, desteklemek
גָּאוֹן  - genius, gifted person, dahi,
גּוֹלֵשׁ  -
שַׁחְצָנִי  - boastful, pompous, haughty, övüngen, böbürlenen
נִמְצָא - var olan, mevcut,
במקצה
קִבֵּעַ - to reinforce, to stabilize, to affix
פַּרְנָס - cemaat lider, topluluk lideri
אוֹבְּיֶקְטִיבִי  - objektif
נִבְחַר  - to be chosen, to be elected, to be selected
אֹפֶן  - biçim, yöntem, tarz, üslup
אַקְרַאי  - rasgele, gelişigüzel, tesadüfi
הִתְמוֹדֵד  - to compete ; to contend (with), to cope, to deal with, to withstand (עם) (עם)
הִשְׁתַּעֲמֵם  - to be bored
הֶפְסֵד  - zarar, kayıp, zayi
נִדְמֶה  (תואר הפועל) - it seems, it is as if
צַעַד  - adım, yürüyüş,
מְרַתֵּק  - büyüleyici, çekici, etkileyici, heyecanlı,
לוּחַ  - masa, sofra, masadakiler
לֹא נוֹרָא - it doesn't matter, önemi yok, fark etmez
הִצְלִיחַ  - to succeed, to be successful
הִתְרַכֵּז  - to concentrate; be condensed
אֲסֵפָה  - meeting, gathering
עידוד - cesaret verme, yüreklendirme, teşvik
להריע - alkışlamak, keyiflendirmek
גַּב  - back ; dorsum ; rear ; (slang) support, help, protection
תּוֹמֵךְ  - destek, destek olan kimse, destekçi
להסתדר - to arrange oneself ; to organize oneself ; (colloquial) to work out ; to manage ; to get along ; (slang) to "be screwed"
דּוּחַ  - rapor, tutanak, bildiri, haber, bilgi
מִסְכֵּן  - zavallı, fakir, düşkün, yoksul, sefil
תָּמִים - saf, bön, toy {naive}, masum, suçsuz, günahsız, saf, zararsız {innocent}
בְּתַכְלִית - totally, completely, absolutely ; the most, as much as possible
אָפֵל - karanlık, ışıksız;
הִבִּיט - to look at ; הבט! - Look! Look here!
ייוצג - temsil etmek, temsilciliğini yapmak,
אליפות - şampiyonluk, üstünlük {championship}
בְּתוֹר - as...
לפגוע - incitmek, yaralamak, sakatlamak
אֲסֵפָה - birleştirmek, toplamak
תְּמִיכָה - destek, arka, yardım, altlık, takviye
רֶשַׁע - ahlaksız, kötü huylu, kötü, fena
להירגע - gevşemek, dinlenmek, yumuşamak,... {relax}
לעזוב - terketmek, bırakmak,... {abandon}, yola çıkmak, ayrılmak,{depart}
מפחיד - korkutucu, korkunç, dehşet verici
מקצה -
פורש - bırakan, geri çekilen; muhalif, karşıt görüşlü kimse;
להוציא - üretmek, yapmak, göstermek, ortaya... {produce}
הפרעתיбеспокоил, мешал, karışmak, girişmek, müdahale etmek
סְתָם  - sadece
הָפַךְ  - to turn over ; to turn into, to make into ; to become ; (colloquial) to turn upside down, to make a thorough search
סִיּוּטkâbus
הִתְנַצְּלוּת  - özür, mazeret,
גָּרוּעַ - kötü, fena;
לפסולотвергать, браковать, дисквалифицировать
נַעֲרָץ - beğenilen, hayran eden, takdire değer
צָנוּעַ  - alçakgönüllü, mütevazi, gösterişsiz
שופטים - yargıç, hakim, hakem, ekspert, uzman {judge}
מְיֻשָּׁן  - günü geçmiş, eski, çağdışı, modası... {out of date}, modası geçmiş, {antiquated}
מסבירпропагандист
הורסים - mahvetmek, bozmak, rezil etmek, yıkmak,... {ruin}
עָנָף  - dal; şube, kol, kol (bitki); sınıf;... {branch}
דבליו – w
תּוֹרчеред, хвост , очередь, sıra

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder